Acıları misafir gelmiş
yüreğime akran
deli orman
hoş geldin…
Ömür gösterişe bakmaz
olup biten bir şişe şarap
ve birkaç kırık söz var
hoş gördük diyeceğin.
Bizim Tekin Tekir’i saymazsak
doğal bir özenle hazırlanmış bu sofradan
eni konu bir sen
olanca az bir ben kalkacağız
bütün riskimiz bu.
Ve birde
Tuzun yanına koyduğun cüzzam beste
Köpeğin duasıyla deniz mundar olmaz bilirsin.
Adam sende dediğin
hınzır aşif teler bütünüdür
aşk olan çalım.
A canım!
Koynundaki yılan için
denizi yanında taşıyanım.
Hatırla ninenin
her masal sonu illaki indirdiği
üç elmadan birini.
Suçları ısınmış çocuklardık hatırla.
Öfkene elma şekeri ver artık.
Belki yetecekti
biraz tuz biraz şamata
bin beş yüz metrede sür direk bu aşka
sen uzak ara mutluluklar toplamı diyebilirsin
Bak dinle
Adamsan;
Şerefinden ve şehvetinden sual olunur
Değilsen;
Hayali cihan değse ne değmese ne.
Hadi bunlar neyse de
veresiyeden bunca kelam ettik
üçüncü ayakta aşkı tek geçmeyecektik.
Cebimdeki son yiğitliği bozdurdum.
Olsun,
bundan sonrası bağ bozumu
kuşüzümü, börtü böcek
Yürü be çöpçü İstanbul.
yürü be …
Boş ver Çelebi
gelirse böyle gelsin
gelmezse canı cehenneme…
Ben yorgun bir sandalyeye
benzetirim kendimi
bir ayağım çukurda
biri hasta
biri ömrüne bereket.
Geceleri korkuyla uyanıyorum bu yüzden
Bu yüzden sırılsıklam ter içinde.
Ne aşktan, ne sevişmekten
Ey yüreğimdeki gizli harabe,
beni sakla
Beni sakla yiğitliğim…
Oğlum ayvaz
tüm hayır’larını tükettin ömrünün.
Tanımazdan geldiğim bütün evet’ler
Bilinmez
nereden çıktı bu rüzgar
bir inancı taşlar gibi yalayan saçlarını.
Yeterince içtik gidelim .
Bekletmeyelim çocukları ,
olsa olsa haytalık olur
bir afacanın sigortası.
Kim derdi büyüyecektin
Yalnız sözümün ve ailemin kölesiyim diyecektin
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder